EZOTERİK ASTROLOJİ'DE GÜNEŞ




Gündüzün ışıklı ve parlak yıldızının sembolik ve ezoterik yönü hiç kuşku yok ki, tüm insanlık tarihi boyunca hemen hemen her ırkın dikkatini çekti ve hayranlığa ve tapınımlara neden oldu. Doğadaki her şey ışıltılı güneşin varlığına ve dostane desteğine dayanıyordu; onsuz ne varoluş ne de yaşam mümkündü. Güneş’ten kaynaklanan çok çeşitli mitolojilerle ilgili sayısız örnek konusunda dar kapsamlı bir anlayışı sunmak dahi olası gözükmüyor. Bu nedenle yalnızca Mısır’ın Osiris’ini, Hindistan’ın Krişna’sını, Kalde’nin Belus’unu ve Pers ülkesinin Ormazd’ını, Güneş’in değişik kişileştirmeleri olarak anımsatmakla yetineceğiz. Güneşin Kabala ismi olan Aşahed’in tam anlamı “bereket veren ateş” şeklindedir. Güneş gibi gezegene ve insanoğluna yaşam veren bir yıldız için ne kadar uygun ezoterik bir isim verilmiş. Kabalistik olarak Güneş, her şeyin merkezini ve spiritüel kaynağını temsil eder. Adam Kadmon’un tanrısal egosudur ve bu nedenle yaratıcı gücün ruhsal potansiyellerini simgeler. O, ruhsal ya da geçici tüm eşyanın büyük ‘Ben’ idir ve kendi içinde, yaşamın ışık ve sevginin koruma haznesini teşkil eder. Ezoterik planisferde, Güneş büyük yüce melek Mikail’dir. Şeytanı mağlup eder ve madde yılanının başını ezer. Bu sebeple de Güneş, kudretinin alevli kılıçlarıyla yaşam yolu ve ölümsüzlüğün koruyucusudur. Güneş, tüm fiziksel oluşumların merkezi yaşam ilkesini meydana getirir. Akışı, her beşeri organizma içindeki fiziksel yaşamsallığın mutlak ölçüsünü belirler. Güneş ışını, olumsuz yıldızların uyumsuz bileşenlerince bozulmadığı sürece, bu etkiler üzerine doğacak birey, sağlam bir yapıya sahip olacaktır. Bu hal özellikle Güneş doğum anında yükselen meridyen arasında bulunuyorsa ya da diğer bir deyişle gün ışığının artmakta olduğu süre kapsamında yer almışsa çok daha geçerlidir ki, gün doğumundan öğle üzerine dek geçen süreye karşılık gelir.
Entelektüel düzlemde, Güneş, bencil duyguların yüksek grubu ile ahlaksal niteliklerin altı grubunu yönetir. Bunların ilki sağlamlık ve özgüvenle temsil edilir. İkinci grubu ise, ümit ve vicdanı tanımlar. Bu akışın yönetimi altında doğanlar beşeriyetin doğuştan liderleridir. Yüce zihinli varlıklara, yönetmek için tanrısal haklarını beyan ederler. Gururlu ve ihtiraslı olmakla birlikte, cömert ve soylu kişilerdir. Tüm vasat, bayağı, küçük eylemlerden nefret ederler. Hakiki yücelmiş insanlığın en yüksek biçimini dışa vururlar. Fiziksel düzlemde, yıldız haritasında Güneş’in konumu, hayati önem arz eder. Bu nedenle erkek çocuk doğduğunda hayat ipliği Güneş’e bağlıdır. Bu sırada olumsuz ışınlar yoğunlaşacak olursa, karşıt etkiler araya girmediği sürece, ömür kısa olur. Güneş doğum sırasında olumsuz etkilere maruz kalacak olursa, kişi üzerinde yaşam boyu olumsuz bir etki yaratır. Durum buyken, Güneş ve Ay’ın bir araya geldiği en önemsiz yönelimler dahi, yaşamın yıkımına yol açabilir ve bu yıkımın karakteri de etki veren gezegenlerin doğasını yansıtır. Şu önemlidir. Hayatta dirlik ve başarı için, göksel tablodaki gezegen konumlarının ve onların yaydığı etki alanlarının, iyi etkileşimli ve elverişli konumda bulunmaları esastır. Güneş ve Ay doğum anında etkilere maruz kalmışlar ise kişinin yaşamının her gününde karşıt bir kaderle zorlu bir mücadele sergileyeceğine kuşku yoktur. Bu genel yazgıyı ilhamlı bir kahinin dile getirmesi şart değildir. “Kötülükten, uyumsuzluk ve ıstırap doğar”
Güneş sadece tek bir burcun, Aslanın yıldızıdır. Hayat veren, her güçten üstün olan yakıcı, parlak güneş sayesinde Aslan burcunda doğanlar, başka uyumsuz kesişmeler yoksa kısmetli ve eşsiz insanlar olurlar. Dikkat çeken, hayatta pek çok şeyi başarabilecek, engel tanımayan bireylerdir, ömür boyu Güneş’in olumlu etkileri ve koruması altında olan Aslanlar kendilerini tehlikelerden korurlarsa istedikleri hayatı istedikleri gibi yaşamaları mümkün olacaktır.