EZOTERİK ASTROLOJİ'DE SATÜRN



Saygı uyandıran görüntüsü ve orağı ile Yaşlı zaman baba figürü Satürn’ün sembolik açılımıdır. Eski Yunan’da Kronos olarak bilinir. Bir elinde gereklilik ve sonsuzluk çemberini, diğer eliyle de ölüm simgesini tutar. Böylece sonsuz biçim, küre ve işlev değişimini simgeler. Eski İbranilerde Satürn’e Şebo adı verilmişti. Bu ad, çözümlendiğinde ‘yedi’ anlamına gelen bir sözcük olup, Aş-Şeb’den türetilmişti. Aş-Şeb yaşlılık (olgunluk) yıldızı anlamına gelir ve gezegenin simgesini bu şekilde ifade eder. Kabalistik olarak, Satürn gezegeni, sessiz meditasyonu anlatır ve dolayısıyla Adam Kadmon’un yani Evrensel İnsanın işitsel yönüne karşılık gelir ve bu nedenle de insanlığın yapısı içinde duyma, dinleme gibi duyu ve güçleri temsil eder. Satürn’ün Kabala’daki mistik yeri sessiz meditasyondur. Meditasyon, zihnin ruhun ilhamlarına kulak vermesi anlamına gelir ve işitsel özellikleri bu anlamda işaret eder. Ezoterik açıdan Satürn, melek Kasyel olur. Kasyel, astral ışıkta yansıtma perisidir. Ayrıca bize teolojik gizemlerin okült yönünü gösterir.
Bu gezegen kendini her şeyden yalıtılmış Hermit (münzevi) olarak tanımlar. Tarot kartlarında Satürn Hermit yönüyle tasvir edilir. Astrolojik açıdan Satürn gezegeni, tüm gezegenlerin en güçlüsüdür. Bu güce, etkisi hemen fark edilmeyen, süptil biçimde akan kendine özgü karakterini de eklemek gerekir. Satürn doğası, yavaş sabırlı ve disiplinlidir. Saklıdır, gizliden gizliye hareket eder. Dünyamızdaki acıların en azından bir kısmı, bu gezegenin öğretmek, eğitmek isteyen eylemlerinden kaynaklanır bu nedenle Satürn olumsuz bir gezegen ya da ‘Büyük Uğursuz’ diye ananlar varsa da, bu gezegen etkilerinin asıl amacı eğitimdir. Satürn planlarını uygulamaya koymadan uzun uzadıya düşünür ve çok ender hata yapar. Entelektüel düzlemde Satürn, ben merkezli duyguların üst grubunu ve yansıtıcı niteliklerin tamamını yönetir. Bu akışın etkisinde olanlar çekingen ve kapalıdırlar, konuşmaları ve eylemleri yavaştır. Düşünmenin en yüksek biçimini ortaya koyan kişilerdir ve bunun sonucu, çalışkan, bilimsel ve kapalı biçimde akıl yürüten insanlardır. Genelde kendi başlarına olma eğilimindedirler çünkü Hermit, bu gezegen insanlarının esas tipidir. Hemen hemen hepsinde gizli bir Hermit yani münzevi saklıdır. Bu nedenle tüm okült çalışmalarda kolaylıkla ilerlerler ve çok da başarılıdırlar. Fiziksel düzlemde, Satürn’ün verebileceği en olumlu etki; zihni güçlendirmek, tutkuları soğutmak ve bu etki altında doğmuş olanları kendilerine özel ilgi alanlarında dikkatli, disiplinli, özenli ve benlerine saygılı hale getirmektir. Bir kişi bu özelliklere sahipse, son derece talihli olduğu söylenebilir ama değilse bu gezegen ona etkilerini göndermeye başladığında, Satürn’ün etkisi altına giren evlerindeki tüm bakışım ve pozisyonları bir armağandan çok talihsizliğe dönüşebilir bu yüzden bu disiplin gezegeninden çekinilir. Doğası, soğuk ve uyandırıcı etkilerle doludur; yolunda gitmeyenleri, kendi yaşam planlarının çok dışına çıkanları zor durumlara sürükler ve onları uyandırmak için zorlu olayları destekler.
Disiplin ve eğitim gezegeni Satürn okült anlamda uğursuz değil aslında ‘Büyük Uğurludur’ ama onun uğurlu olduğunu anlamak bile bilgi ve derinleşmeyi gerektirdiğinden halk arasında çekinilen ve kötü şans getirdiğine inanılan konumda olmuştur. Oysa amacı etkisini gönderdiklerine disiplin kazandırmak ve onları tutkularından soğutmaktır. Tutkudan soğumanın bir yolu da o tutkunun sönmesine neden olacak, zorlayıcı olaylar yaşamak olabilir. Tıpkı aşı olmak gibi. Aşı da ilk başta bazı insanların ateşinin çıkmasına ve hastalığın bazı belirtilerinin yaşanmasına neden olursa da sonuç çok olumludur çünkü bir daha asla o hastalığa yakalanmamaya neden olur.

0 yorum: